Bu yazı, Noktasız Dergi’nin “Sınır” temalı beşinci sayısında yayımlanmıştır. Yazının tamamını okumak için tıklayınız… Bir felsefe probleminin ne olduğu sorusu, felsefenin ne olduğu sorusu ile doğrudan ilişkilidir. Felsefenin ne olduğu sorusu ise yine felsefe tarafından incelenmekte ve adına “meta-felsefe” denilmektedir. Bu anlamda, felsefenin sınır problemleriyle ilgilendiği, kendi kendisini problematik hale getirmesinden de anlaşılabilir. Öyle ki Bochenski, felsefeyi […]
Fichte Felsefesi Bağlamında Ulus Devlet Ve Eğitim İlişkisi
Bu yazı, Noktasız Dergi’nin “Sınır” temalı beşinci sayısında yayımlanmıştır. Yazının tamamını okumak için tıklayınız… Alman İdealizminin yapıtaşları arasında anılan Johann Gottlieb Fichte, 1789 yılında patlak veren Fransız İhtilali’nin etkisiyle ortaya çıkan özgürlük hareketlerinden etkilenmiştir. Fichte’nin amacı Fransa’daki ihtilalin yarattığı özgürlük atmosferini Almanya’ya taşımak ve özgürlük hareketlerinin Almanya’da da baş göstermesini sağlamaktır. Bu amacını Berlin’in işgali sırasında, 1807 […]
Sınır Treni
Bu yazı, Noktasız Dergi’nin “Sınır” temalı beşinci sayısında yayımlanmıştır. Yazının tamamını okumak için tıklayınız… “Uçurumları sevenlerin kanatları olmalı” der Nietzsche. Kanadı olanlar için bir düzlüktür o uçurum, tehlikenin aslı hayatı kanatları olmadan sınırda yaşayanlar için zorludur. Sınırda kişilik bozukluğu yaşayanlar bu güruhun öncüleridir. Bu bozukluğa sahip olmak insana kendini hızla giden bir trende hayatı yaşıyormuş gibi hissettirir. […]
Yeni Bir Sosyal Sözleşme
Bu yazı, Noktasız Dergi’nin “Sınır” temalı beşinci sayısında yayımlanmıştır. Yazının tamamını okumak için tıklayınız… Neither Victims Nor Executioners, Albert Camus’nün Kasım 1946’da Fransız direnişinin günlük gazetesi Combat’da seri olarak yazdığı bir dizi denemedir. Denemelerde şiddet ve cinayeti ve bunların işleyenler, acı çekenler veya gözlem yapanlar üzerindeki etkileri anlatılır. Yeni Bir Sosyal Sözleşme bu denemelerden bir tanesidir. Şimdiye […]
Düşünebiliyorsam Yoktur
Bu yazı, Noktasız Dergi’nin “Sınır” temalı beşinci sayısında yayımlanmıştır. Yazının tamamını okumak için tıklayınız… Her insan bir kafesin içinde var olur. Bu ironik bir biçimde, canlının bir kafesin içinde yani rahimde büyüyüp gelişmesi ve en sonunda bir kafeste, kendi bedeninde dünyaya gözünü açması ile simgelenir. Kafesin içinde var olmak belki de yavan ve aynı zamanda bilindik bir […]