Bu yazı, Noktasız Dergi’nin “Pusulasızlık” temalı ilk sayısında yayımlanmıştır. Yazının tamamını okumak için tıklayınız…
Cumhuriyet’in pusulasının ne olduğunu bulmak için Cumhuriyet’in özüne yönelerek, varlığı neredeyse yok olmaya yüz tutmuş büyük bir ulusun, Türk ulusunun bağımsızlık savaşına öncülük eden Ulu Önder’in Nutuk’taki şu sözlerine kulak vermeliyiz:
“Temel ilke, Türk ulusunun onurlu ve şerefli bir ulus olarak yaşamasıdır. Bu ilke ancak tam bağımsızlığa sahip olmakla sağlanılabilir. Ne kadar zengin ve bolluk içinde olursa olsun, bağımsızlıktan yoksun bir ulus, uygar insanlık dünyası karşısında uşak olmak konumundan daha yüksek bir muameleye layık olamaz. Yabancı bir devletin koruma ve kolaylıcılığını kabul etmek, insanlıktan yoksunluğu, güçsüzlük ve uyuşukluğu kabul etmekten başka bir şey değildir. Gerçekten bu seviyesizliğe düşmemiş olanların, başlarına isteyerek bir yabancı efendi getirmelerine asla ihtimal verilemez. Oysa, Türk’ün onuru, gururu ve yeteneği çok yüksek ve büyüktür. Böyle bir tutsak yaşamaktansa yok olsun daha iyidir!.. O halde ya bağımsızlık ya ölüm! İşte gerçek kurtuluş isteyenlerin parolası bu olacaktır.” (…)
Elif ŞAFAK