Bu yazı, Noktasız Dergi’nin “Izdırap” temalı yedinci sayısında yayımlanmıştır. Yazının tamamını okumak için tıklayınız…
Pythagoras’a göre hayat büyük fırtına ve çelişkilerle doludur. Bir kar küresini andıran bu silsile içerisinde kaos barındırsa da bakmasını bilen için tüm hayallerin bir bakışa sığdırıldığı mutluluk verici bir nesnedir. Bazı insanlar bu nesne içerisinde kar tanelerinin ahengine kapılabilirken bazıları ise etrafa uçuşan bir karmaşa bütünlüğünü fark eder. İnsanları bu noktada birbirinden ayıran şey milyonlarca yıldır süregelen evrimsel miraslarımızdır. Bütün canlılar hayatta kalabilmek için savaş verirler. Hayatta kalma güdüsü öylesine güçlü ve derindir ki uğruna her şey feda edilebilir. İnsanoğlu hayatına ket vuracak herhangi bir zorluğu ortadan kaldırabilmek için türlü türlü oyunlar oynar. Ancak bu noktada doğal seçilimin gölgesi her daim üzerimizdedir. Darwin Türlerin Kökeni adlı eserinde şöyle der: “Doğal seçilim asla kendine zararı olan bir canlıyı üretmez.” Bu yüzden de o bu yolda pes edecek olanları dayanıksız bularak eler. Geri kalan kısım ise hayatta kalmayı bu savaşı sürdürmek pahasına göğüslenir. (…)
Aslı F. GÜMÜŞ