Fildişi kule: Bir zindan yahut bir liman. Böyle diyor Cemil Meriç; “Fildişi kule, davasız sanat meczuplarını barındıran miskinler tekkesi. Ama her mücahit o tekkede silah kuşanır. Bu zindan değil, bir liman.” Fildişi kulede bir yol ayrımı bekliyor aydını; aydınlanmanın ilk durağı mı yoksa içe dönüşün topluma yabancı karanlığı mı? Bir zoonpolitikon (politik hayvan) olmakla tanımlanan […]
Ali Engin Oba ile Röportaj: Türk Dış Politikasının Pusulası
Bu röportaj, Noktasız Dergi’nin “Pusulasızlık” temalı ilk sayısında yayımlanmıştır. Röportajın tamamını okumak için tıklayınız… Her şeyden önce değerli vaktinizden feragat ederek bizlere zaman ayırdığınız, bilgi ve birikimlerinizi paylaşacağınız için çok teşekkür ederiz. Sizi ilk sayımızda ağırlamak bizim için çok büyük bir mutluluk, o yüzden bir kez daha teşekkür etmek isterim. Bana bu imkânı verdiğiniz için ben […]
Fârâbi’de Siyaset ve Ahlak İlişkisi
Bu yazı, Noktasız Dergi’nin “Pusulasızlık” temalı ilk sayısında yayımlanmıştır. Yazının tamamını okumak için tıklayınız… Fârâbi, 870-950 yılları arasında yaşamış bir Türk-İslam filozofudur. O, Yeni-Platoncu görüşlerden etkilendiği için Aristoteles ve Platon’un düşüncelerini uzlaştırmaya çalışmıştır. Özellikle Yunan siyaset felsefesini, İslam düşüncesiyle uzlaştırmaya çalışan ilk filozoftur. Gerçekleştirmek istediği İdeal Devlet, Platon’un şehir tasarımından izler taşımaktadır. Döneminin temel entelektüel problemlerini, […]
Yönsüzleşmiş Bir Demokrasi Kavrayışına Eleştiriler
Bu yazı, Noktasız Dergi’nin “Pusulasızlık” temalı ilk sayısında yayımlanmıştır. Yazının tamamını okumak için tıklayınız… Demokrasinin alışılagelen ve hatta belki de klişe tanımı “halkın egemenliği” şeklindedir. Buna göre demokrasilerde halkın kendi kendisini yönettiği söylenir. Gelgelelim kavramların da tarihi vardır ve tarihselliğinden yalıtılan kavramların mutlaklaştırılması ve böylece kavramlara ilişkin meselelerde totaliter tarzda yaklaşımların peyda olması kaçınılmazdır. O halde […]
Düş Kitschi
Bu yazı, Noktasız Dergi’nin “Pusulasızlık” temalı ilk sayısında yayımlanmıştır. Yazının tamamını okumak için tıklayınız… Mavi Çiçek, artık bir düş değil. Heinrich von Ofterdingen olarak uyanan herkes, bugün uyuyakalmış olmalı. Düşlerin tarihi yazıldığı gibi kalmayı sürdürecektir ve bu konuda bir anlayış geliştirmek, tarihsel aydınlanma yoluyla doğal gereksinimdeki batıl inancı kati surette aşmak anlamına gelir. Düş görmenin tarihte […]