Bu yazı, Noktasız Dergi’nin “Kadın” temalı sekizinci sayısında yayımlanmıştır. Yazının tamamını okumak için tıklayınız… Eşitlik, insanların birbirleriyle, aynı konum ve değerde olmaları halidir. Bu kavram yüzyıllardır bireyleri ve toplumları ilgilendiren bir sorun olarak karşımıza çıkar. “Özgürlük, eşitlik, kardeşlik” sloganıyla ortaya çıkan Fransız Devrimi ve aynı şekilde eşitlik düşüncesinin etkili olduğu Amerikan Devrimi tarihin önemli olaylarıdır. Bu tarihsel […]
Feminizm Geçmiş ve Şimdi: İdeoloji, Hareket ve Reform
Bu yazı, Noktasız Dergi’nin “Kadın” temalı sekizinci sayısında yayımlanmıştır. Yazının tamamını okumak için tıklayınız… Feminizm gündeme geri döndü. Uzun bir sürenin ardından, feminist tartışmalar her ne kadar iyi incelenmiş olsa da feminist bir okuyucu kitlesi bulamayan kitaplarla ve web siteleriyle sınırlanmıştı ki güncel başkanlık seçimleri nedeniyle cinsiyet savaşı merkezi bir çemberde yeniden yapılandı. Hillary Clinton’ın başkanlık adaylığı […]
Epistemik Bir Dönüşüm : Feminist Psikoloji
Bu yazı, Noktasız Dergi’nin “Kadın” temalı sekizinci sayısında yayımlanmıştır. Yazının tamamını okumak için tıklayınız… Yaratılış ve öz, dişilik ile başlar. Sekiz haftalık olana kadar tüm fetüsler anne karnında dişi özellikleri taşıyan bir beyin ile var olurlar. Bu haftadan sonra bir testesteron akışı olur ise fetüs erkek özelliklerine sahip olmaya başlar. Var edene ve var olana sebebiyet veren […]
Sekizinci sayı yayımlandı!
Noktasız Dergi’nin “Kadın” temalı 8. sayısı (Bahar 2022) yayımlandı! Dergiyi çevrimiçi okumak için tıklayınız. Dergiyi indirmek için tıklayınız. Dergiyi, Academia hesabımız veya Turkcell Dergilik üzerinden de okuyabilirsiniz.
Yazı ve Çizim Çağrısı: Kadın
Kadın. Bir sözlük tanımının aydınlatamayacağı kelime: Kadın. Kimdir kadın? Erkeğin eşi mi? Anne mi? XX kromozomlarındaki insan mı? Yoksa kadın olduğunu beyan eden kişi mi? “Kadın” tanımı, bugün toplumsal cinsiyet tartışmalarının odağında durmaktadır. Bu “tanım sorunu”, ideolojik bir aygıt olarak dilin ardındaki politik belirlenimleri açığa çıkarır. Örneğin “Yuvayı dişi kuş kurar” denilirken “dişi kuşun” kendi […]
Oğuz Haşlakoğlu ile Röportaj: Sanatın Ölümü Ya Da Felsefeleşen Sanat
Kavramsal sanatın, sanatı felsefeleştirdiğini öne sürüyorsunuz. Öyle ki kavramsal sanatta sanatçının malzemesi “kavram” olarak karşımıza çıkıyor, tıpkı filozofun da kavramlarla düşünmesi gibi. O halde -felsefe yapmanın düşünsel bir etkinlik olduğu göz önüne alındığında- kavramsal sanatta estetik bağlamı nerede konumlandırmak gerekir? Kavramsal sanat, beğeniyi önemsizleştirir mi?
Sondan başlayayım, kavramsal sanat beğeniyi önemsizleştiriyor. Estetiğin yapılabilme koşulu görsellik olduğu için kavramsal sanat, estetikle birlikte yapılabilir bir şey değil. Öyle ya da böyle estetik için bir görsellik gerekir.
Izdırap Üzerine Düşünceler
Bu yazı, Noktasız Dergi’nin “Izdırap” temalı yedinci sayısında yayımlanmıştır. Yazının tamamını okumak için tıklayınız… “Acı, üzüntü, sıkıntı, keder” olarak tanımlıyor Türk Dil Kurumu “ızdırap” sözcüğünün anlamını. Fark etmişsinizdir; Tanımlamanın ilk sözcüğü olan acı, diğer eylemlere sebebiyet veriyor. Başka bir şekilde söyleyecek olursak, acıdan dolayı üzüntü, sıkıntı ve kederi hissederiz. O halde acı nedir? Söz konusu acı, duyumlarımıza […]
Varoluşun Özdeşliği: Izdırabın İzleri
Bu yazı, Noktasız Dergi’nin “Izdırap” temalı yedinci sayısında yayımlanmıştır. Yazının tamamını okumak için tıklayınız… Sanat ve felsefenin kendi başına bir alan olduğu düşünülürse felsefe tarihinde duygulanımın en çok kendini gösterdiği düşünce varoluşçuluktur. Antik Çağdan itibaren insanın amacının mutluluk olduğu öne sürülmüş ve mutluluk üzerine etik tartışmalar devam etmiştir. Mutlu olmak için erdeme, iyi ahlaka ya da rasyonel […]
Kolay Elde Edilmiş Bir Saadet Mi, Yoksa İnsanı Yücelten Izdırap Mı Daha İyidir?
Bu yazı, Noktasız Dergi’nin “Izdırap” temalı yedinci sayısında yayımlanmıştır. Yazının tamamını okumak için tıklayınız… Yeraltının korkutucu kimliğinden sıyrılıp zaman içinde giderek hayret verici ve sığınılacak bir mekan olduğu vurgusunun yazınsal anlamda ilk izlerini Fyodor Dostoyevski’nin Yeraltından Notlar isimli eserinde bulmak mümkündür. Gerçek dünyadan kendini soyutlamış emekli bir memurun iç çatışmalarını ve hezeyanlarını konu alan bu romanda, “Yeraltı […]