Bu yazı, Noktasız Dergi’nin “Dil” temalı dokuzuncu sayısında yayımlanmıştır. Yazının tamamını okumak için tıklayınız…
Dil, sözlü ya da yazılı göstergelerden oluşan ve insanları diğer canlı türlerinden ayırt eden simgesel bir iletişim sistemi olarak tanımlanmaktadır. “Dil, belli kurallarla yönetilen bir sistemdir ve esas olarak çok sayıda nedensiz saymaca göstergelerinden meydana gelir. Bu göstergelerin bir dil grubunun tüm üyeleri için ortak bir anlamı bulunmaktadır” İletişim aracı olarak tanımlanan dilin, birçok bilim adamı tarafından yapılmış farklı betimlemelerine rastlanmaktadır. Prof. Dr. Berke Vardar, Dilbilim Terimleri Sözlüğü’nde dili, “belli bir insan topluluğuna özgü, çift eklemli sesli göstergeler dizgesi” olarak tanımlamaktadır. Büyük dilbilimci Ferdinand de Saussure ise dili, “işaretler ve göstergelerden oluşmuş bir sistem” olarak tanımlamaktadır.
Dil, bir toplumun en önemli silahı, en önemli oluşumudur. Bu metinde, dili etkin bir şekilde kullanan, dil sayesinde toplumun kendisini yansıtmasına vesile olan gazetecilerin, medyaya servis ettikleri haberlerlerde kullandıkları dilin, topluma olan etkisinden bahsedeceğim. Yanlış dil kullanımının topluma olan zararından ve haber dilinin nasıl olması gerektiğine değineceğim. (…)
Zuhal YERLİKAYA