Tarihî Çorlu Evi’nin Halk Bilimsel Açıdan Değerlendirilmesi

Elif VATANSEVER
Halk bilimi araştırmacılarının çalışma sahası, 19. yüzyıldan 20. yüzyılın ortalarına kadar kırsal yaşam olmuştur. Sanayileşmenin bir sonucu olarak iş gücü gerektiren bölgelere yapılan göçlerin ardından kent yaşamında yeni sahalar ortaya çıkmıştır. Bunun sonucunda kırsaldan kente yapılan göçler, kent kültürünün ve kent folklorunun gelişmesinde etkisini göstermiştir. “Kırsal yaşam” olarak adlandırılan eski yaşantıya ve gelenek-göreneklere duyulan özlem; kent yaşamında yaşanan sorunlar ve kırsal kesimden kente göç eden bireylerin kentte yetişen çocuklarının kırsal yaşamı unutmuş bir biçimde kentte büyümesi, halkın özlem duyduğu folklorik öğelerin sergilenmesi, kent müzelerinin anlam, işlev ve değerlerinin halk tarafından önemsenmesini ve uygulanabilirliği düşüncesini sağlamıştır. Bu sebepten “kent müzeleri”, günümüzde uygulanmaya çalışılmaktadır.

Kadın Dayanışması ve Kadın Örgütlenmeleri

Hatice Tezer ASAN
İnsanlık tarihinde gerçekleşen olaylar, insanın kendi kendini yönetmesinin kendi kararlarını vermesinin ve uygun gördüğü biçimde düşünüp duymasının mümkün olduğunu göstermektedir. Sosyal gelişme bir nevi insanın kendi potansiyelini tümüyle ortaya çıkarabilmesini üzerine gerçekleşen bir devinim niteliğindedir. İnsanlık tarihinde ortaya konan tüm ekonomik gelişmeler, politik demokrasi, dinsel özerklik, bireycilik özgürlük özlemi gereksinimini ortaya çıkarmıştır. Bireyler böylece doğanın egemenliğini kırıp üzerinde egemenlik kurmuşlardır.

Aramak istediğinizi üstte yazmaya başlayın ve aramak için enter tuşuna basın. İptal için ESC tuşuna basın.

Üste dön